Mehdi (as), hakikatin yeniden buluşu


İnsanlık tarihinin en kötü dönemini yaşamaktadır. Şimdiye dek bu kadar sefalet, kriz, hastalık, rüşvet, savaş, aynı anda, aynı cağda toplanmamıştı. Bütün felaketleri yaşamaktayız. Komümizim öldü, kapitalizim de can çekişmekte ve yakında cehennemde birbirleine kavuşacaklar. Baştakiler bütün toplumlara yalan söylüyorlar, ve onları düşten düşkırıklığına yönlendırıyorlar. Politakicılar güzel günlerin vaadını etmeye devam ediyorlar, halbuki durum git gide, ve hızlı bir şekilde kötüleşiyor. Kendi yalanlarından utanmıyorlar. Gençliğin hali berbat. Öyle bir gençlik ki, alkolün, uyuşturucunun, kötü alışkanlığın ve şiddetin icerisinde batmış. Çok sayıda insan toplumdan ve sosyal hayattan uzaklaştırılıyor, kendi hallerine bırakılıyor, ve sokaklara atılıyor. Savaşlar, isyanlar, darbeler Afrikayı kasıp kavuruyor. Orta doğu patlamak üzere. Yakın bir zamanda petrol için değil, su için savaşılacak. Hiç bitmeyecek, yeni bir cağın savaşlarıdır. Gelecek belirsiz. Umutsuzluk ise doruk noktasında.

Herkesin vicdanına sesleniyoruz. Bu korkunç olaylara rağmen, Allah’tan ümidimizi kesmeyelim. Çünkü bu devirde, tür tür, ve hızlı bir şekilde çoğalan tarıkatlar meydana çıkıyor ve sıkıntı icerisinde olan insanları kullanıp, hak yoldan cıkarıyorlar. Ümitsizliğe kapılmadan gerçekleri aramamız gerek. Doğruyu aramak her insanın görevidir. Öğretmenler, politikacılar, imamlar, hahamlar ve rahibler bir tek düşünceleri vardır, o da kendi sürünün efendisi olmak, koyunlarının saflığını kullanmak istiyorlar, ve tabii ki onların derdine derman bulmadan. Bizleri yönetmek isteyenlerden, kendi düşüncelerini zorla kabul ettirmek isteyenlerden sakınmamız gerekiyor. Ancak böyle davranarak insanlar başlarını dik tutabilirler ve, aynı bir güneşin doğuşunu izler gibi müjdeli haberi izleyeceklerdir.

Bu müjdeli haber, hakikatın yeniden bulunmasıdır, Mehdi’dir (as),  bizim son umudumuzdur. Mehdi (as) Peygamber Efendimizin (sav) soyundan gelen varisidir. Ayrıcalıklı olanlar, eşitsizliğin ve insanların sefaletinden uzak kalanlar, zuhur ettiğinde, Mehdi (as) karşı geleceklerdir. Ona yalancı diyorlar, halbuki gerçek yalancılar, hırsızlar ve katiller onlardır. Mehdi (as) düşmanı sizin düşmanınızdır. O Avrupadaki, Amerikadaki, Afrikadaki, Asyadaki, yani bütün insanlığı kurtarmak için geliyor. «  Dinini bütün dinlerden üstün kılmak üzere, Peygamberini doğru yol ve hak dinle gönderen Allah’tır » (9 : 33). Ne parayla, ne politikayla, ne savaşla, ne de bombayla gelecektir. Bütün ırk (etnik) savaşları ve dini çatışmalara son verecektir. Nasıl mı ? Kur’anın gizli anlamından çıkarılmış olan, yeni bir ilimle. Allah Mehdi’yi (as) ilimle gönderiyor, cünkü ilmin hakim olduğu bir çağdayız.

Mehdi’in (as) projesi, şimdiyedek görülmemiş bir büyüklüğünde olan bir makineyi inşaa etmektir. İsmi ise furkan’dır, Kuran’da şöyle yazılı : « Kitabı, sana gerçek ve ellerinde bulunanı gerçekleyici olarak indirdi, Tevrat ve İncil’i de indirdi. Evvelce, insanlara hidâyet olarak, gerçekle Furkanı da indirdi »  (3:3-4). Furkan indirimiş bir İlahi kitap değildir. Mehdi (as) bu makineyi, elin avucuna sığan ve değişik şekillere değişe bilen (hayvan, insan …), müthiş gücü olan efsanevi yaratıkları çıkarmak için inşaa edecektir. Sonra, nur saçan ve tabiyata hükmeden, düşmanlarını helak eden, kuş şeklinde olan canlı yaratıkları çıkarmak. Ve en son, inanılmaz gücü olan Dabbe’yi çıkarmak. « Yerden bir çeşit hayvan çıkarırız, onlara konuşur »  (27 : 82). Allah Dabbe’in ağızı ile insanlara konuşup, şeytani öldürecek ve dünyaya adaleti kuracaktır, öyle ki herkes barış ve mutluluk içerisinde yaşayacaktır. Bu nedenle, Mehdi (as) sevip korumamız gerekiyor, çünkü O son umudumuzdur. « Saat yaklaştı » (54 : 1)

 

Social tagging:

Laisser un commentaire